23 Kasım 2010 Salı

F3

Hiç bas gitar geçmişimden bahsetmediğimi farkettim.. Halbuki yukarda bir fa anahtarı var, benim sırtımda bir fa anahtarı var, dinlediğimiz şarkıların %90'ında bas gitar var..

Bas gitar çalması çok kolay, basit bir tekniği olan bir enstürman.. Değil akor, aynı anda 2 tane nota bastığınız zamanlar bile nadirdir.. Slap konusuna da girmek istemiyorsanız aldığınızın 2. haftası stüdyolara gitmek işten bile değil..

Ama kafa yapısı olarak çalması çok zor bir enstürman.. Notalarla beraber sessizliği, boşluğu da çalarken kullanmayı gerektiren bir enstürman.. Sonsuz tane notaya karşılık olarak, sessizliğin sadece bir türü olduğunu sananların çalması çok zor.. Nerede nasıl kullanıldığına bağlı olarak sessizlik o kadar farklı tonlar yaratabilir ki..

Boşlukları kullanmayı hallettikten sonra, asıl notaları kullanma sırasında da seçimleri çok dikkatli yapmayı gerektirir bas gitar.. Aynı "kök ses"in, aynı akorun arkasına basabileceğiniz sonsuz notanın (hadi 12 olsun, perdeli bas) her biri farklı bir duygu uyandırabilirken şarkıya en uygununu seçmek çok önemli bir iş.. Ve hatta onu geçtim, kök sesi sallamadan nota seçmek hem daha zor hem de daha zevkli..

Notaları ve susları verdikten sonra, ritm kısmını oturtmak gerekli.. Yanda bir ritm enstürmanı varken onla uyum sağlamak, yokken ise şarkıya uygun bir "hareket" hissi verecek bir ritm oturtmak...

Peki bütün bunları aynı anda iyi yapmak zor mu? Evet.. Peki insan müzik sırasında bunları farkediyor mu? Hayır..

Bas gitarı çalmayı öğrendikten sonra farklı bir insan haline gelindiği fln gibi iddilar dönüyor bazı bas gitar forumlarında.. Bu her enstürman için bir nebze doğru... dur herhalde, çünkü bilmiyorum.. Bas gitar çalmasan nası bir insan olurdum bilmiyorum..

Ama hayatımda bas gitar olduğu için mutluyum.. Tek başına çalarken mutluyum. .Bir grup içinde eksikliğim hissedildiği için mutluyum.. Sadece kendimin diğer insanlarla değil, herkesin birbiriyle uyumunu sağlamak konusunda yardımcı olduğum için mutluyum..

Bas gitarı seviyorum..

-------------

Gene bir rüya..

Bir depo/kiler gibi bir oda var.. Sabahları ilk geldiğim zaman bu oda bomboş.. Ancak "mesai saati" başladığında bu odada birşeyler "yaratıyoruz" biz, çalışanlar..
Bir sınıf, ve bu sınıfta insanlar.. 20-30 kişi.. Ve bu insanlar bütün gün bu odada kalıyorlar, eve gidiyorlar..
Sonra ertesi sabah bu oda gene depo halinde, ve o insanlardan eser kalmamış.. Yeniden yaratıldığında ise yepyeni insanlar, bambaşka bir sınıf..
Bu insanalrın hiçbiri bu olayın farkında bile değiller.. Tek bir gün yaşadıklarının..
Bazen bu odayı kapatmıyoruz, birkaç gün üstüste yaşadıkları oluyor.. Ama sonunda gene aynı..
Bu saçma travmatik olayı geçtim, başka birinin gözünden yaşanılan olay;
Gece uyumadan önce yatakta düşünüyorum.. Yanımda ise bir kız var; sevgilim ve onu çok seviyorum.. Ama bu kız o odadan.. Olayın ne kadar sürdüğünü bilmiyorum ama onu ço ksevecek kadar uzu süre hayatta kalmış..
Ertesi gün burda olup olmayacağını bilmiyorum.. O ise bunu farkında bile değil.. Ertesi sabah olmayabileceğinin.. Ama insan yok olduğu zaman öncesini nasıl hatırlar? Hatırlayamaz herhalde..
Ben öle düşüne düşüne, sabah olmasından korkarak uykuya dalıyorum..

Şarkı: White Stripes - One More Cup of Coffee..

Gitar: 15 dk alternate picking, 5 dk pattern, 10 dk tapping..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder