29 Kasım 2010 Pazartesi

Yolculuk

Bir vesileyle İstanbul'a gitmem sonucunda yolculuk yapmayı ne kadar özlediğimi farkettim.. Ama yolculuğun gerçekten yolda geçen kısmı en çok hoşuma giden tarafı.. Ve de birazdan belirteceğim olay..

Uzun yola çıktığınız zamanki kadar rahat bir kafa yapısı yoktur.. Tam yolculuğun başlangıcında özellikle.. Buradaki her ne sorununuz ya da işiniz varsa askıya alınmış, "tatil" boyunca isteseniz de birşey yapamayacaksınız..

Gittiğiniz yere varmanıza ise daha 5-6 saat var.. Yani arada hiç bir işinizin, derdinizin, tasanızın olmadığı 5-6 saat..

Bu kafa yapısıyla uyumak kadar rahat bir şey olamaz.. Bir tek, rahat koltuklar eksik.. Ve eğer benim gibiyseniz, müzik..

Bir şey dinlerken uyuyamayan biri değilseniz eğer kesinlikle müzikle uyumayı denemelisiniz.. Bu yolculukta gidişte Vega, dönüşte ise Badem eşliğinde geldim, ve giderken özellikle oldukça rahat, huzurlu bir uyku uyudum.. Kii bir yandan da müzik dinlerken uyumanın daha fazla rüya görmeyi sağladığını düşnüyorum, birileri destekleisn beni..

-----
Ufak bir parantez, dönüş yolculuğundaki Varan rezaletinden de bahsetmeden olmaz; yahu TV'li koltuk yazıp bildiğin normal otobüste getiren, üstelik Bolu tüneline girmeyip saçma saan dağ başındaki tesise götürmekte ısrar eden, bu yüzden rahat 1,5 saat kaybettiren, kaybettirdiğine değecek bir hizmet de sunmayan Varan'aa sitem ediyorum, bir daha da binmemeyi düşünüyorum (en azından istanbul'a giderken).. Otobüsün "türü" comfort idi, ve aynen alıntı yapıyorum;

"Ahlaksız, konfor yazmış bi de! Siktrn!"

------

Yolculuk olmasa da beni mutlu eden bir başka olay da, otelde uyumak..

Daha doğrusu başka bir yerde uyumak.. Evimdeki kendi yatağım dışında bir yer.. Çünkü ben bunu arıyorum, "ya bu akşam da burda uyumasam" düşüncesi, her gece aynı yatağa yatmaktan sıkılmak gibi bir manyaklığım var.. "Lan bu gece de salonda yatsam nolur?" düşüncesi yüzünden çok kararsız kaldım..

Başka bir yatağın ya da uyunacak başka bir yerin neden çekici geldiğini bilmiyorum.. Ama kendi evim olduğu zaman kâh yatakta kâh tv karşısında kâh yerde (evet yerde) yatcağımı tahmin ediyorum.. Hasta gibi..

Ve en çok tuhaf gelen, ben ilerde evlenmeyi filan başarırsam, "ya ben bu gece salonda yatcam" desem eşim beni vurur mu?..

Bu takıntılarla benim eşim olmaz da zaten :P

şarkı: Red Hot Chilli Peppers - Road Trippin'
gitar: 15 dk shred, 20 dk tapping..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder