20 Ocak 2011 Perşembe

Denge noktası

Bilgisayar oyunlarında RPGerin ayrı bir yeri vardır.. HEr türlü hikayeyi geçtim, adam akıllı bütün hepsinde partiyi dengelemeniz gerekir.. Yok kızlar birbirini kıskanır yok dövüşçü büyücüden hazzetmez yok okçu savaşçıya laf sokra bilmemne.. Kolay yöntem anlaşamayanları beraber almayıp kafa dinlemektir, zor yöntem ise hepsini bir arada tutup bu sayede en yüksek yararı sağlamaktır..

Şimdi gerçek hayat, ve küçükten büyüğe gidiyoruz.. Arkadaşlarınız birbirini sevmek zorunda değil (:O).. senin biriyle iyi anlaşman, senin iyi anlaştığın başka birinin de onunla iyi anlaşacağı anlamına gelmez (cümleye gel).. Peki burda zor yöntem, herkesi bir arada tutmak mümkün mü, değil.. Denemeyin.. Zaten niye deniyorsunuz ki? Nasıl saçma bir fetiştir "bütün arkadaşlarım bir anda yanımda olsun".. (dipnot: sonisphere de, hayatımdaki en yakın erkek arkadaşlarımla beraber dürümcüye gittiğimiz o akşamı asla unutmayacağım.. Aral, Can P., Hasan Can ve Kerem isimleri de, sölemeden olmaz)

O zaman taktik şu: herkesle ayrı ayrı buluşmak! Ben bir dahiyim! Zaman mı? O da ne?

Çok iyi bir arkadaşınızla geçirdiğiniz zamanı kayıp olrak görüyorsanız....

Şimdi geniş bakıyoruz bu sefer de.. Okul, sosyal hayat ve uyku diyelim dengelememiz gereken şeylere.. Misal tam şu anda sosyal hayat için uykudan feragat etmekteyim.. Sınavlara çalışmak için sosyal hayattan feragat etmeliyim (ahahaha sanki cidden yapıyormuşum gibi oldu).. Şimdi bu denkleme kafa dinlemeyi ekleyin: ben şahsen okuldan kısıp eklerim.. Şimdi buna zorunlu aktiviteleri (yemek, giyinmek vs) ekleyin.. Ben uykudan feragat ettim.. Şimdi buna hobinizi ekleyin: benim müzik için sosyal hayattan feragat ettiğim zamanalar olmadı değil ("abi yarın stüdyo var eve gidip çalışmam lazım").. Peki şimdi bu denkelmerlin kendi içinde de parçaları olduğunu düşünün: sevgili için arkadaşlardan kısmak (saçma da olsa), ya da tam tersi.. Sosyal hayat için sosyal hayattan kısmak..

Elimizdeki zamanın yetmesi mümkün değil.. Uykuyu denklemden çıkartmalıyız.. Ya da siz çıkartmalısınız.. Ben uykuyu severim, rüya filan oluyo atraksiyon oluyo..

---------

Hayatımda ilk kez birinden ciddi ciddi nefret ediyorum.. İlk kez bir kıza şiddet uygulamak istiyorum.. Ama bunu yapmayacağım, çünkü ben o kadar alçalmam.. ANCAAAAAK, bir daha o kızla mümkün mertebe görüşmem, selam vermem, ve diyelim ki aynı ortamda bulunmamız gerekti... Acayip laf sokarım, ama şakalaşma vs. amacıyla yaptığım zamanki kendmi tutarak değil.. "Oha ne korkunç tehdit" di mi? Bilmiyorsunuz :)

Benle kavga etmesi zordur, bir insanı gıcık etmek için tam o anda ne yapılması gerekirse yaparım..

Karşıma çıkmasın..

----------------

Evet bu seferki saçmalama da bu kadar, herkese iyi geceler, Sina daha facebookta bişiler paylaşır sanırım, ona iyi eğlenceler :P

Şarkı: Emre Altuğ - Sev Diyemem (ne alaka)

18 Ocak 2011 Salı

5 yıl sonraki bana mektup

Hala hayatta mısın lan? Bu demek oluyor ki 2012'de hiçbişi olmamış, en olaylı doğum gününü geçirmişin :P senden bu 5 yıl içinde yapmanı istediğim şeylerin listesini yaptım, bak bakalım kaçını yapmışsın:

1) Müzikle uğraşmaya devam; gitarı sallasan bile bas çalıyo ol, bi grubun olsun
2) ya bir üniversite daha okumuş ya da 4 senelik iş deneyimin olmuş olsun.. malum hayat zor, 25 yaşında artık gelecekteki işine hazır olman lazım yavaştan..
3) aral'la hala görüşüyor ol, ha nye görüşmeyesin de, ben uyarıyim..
4) sporu bırakmamış ol, genlerin şişko senin vallahi toparlak olursun.. bu süreçte bi de six pack çıakrtırsan ne hoş ama boşver, yazları havuz kenarı için kasarsın 1 ay önceden :P
5) askerliği aradan çıkart.. kısa dönem yap.. ama komando olmuş, çatışmaya girmiş ol.. "eheh biz kantinde kaat oynadık çılgın askerlik yaptık" olmasın askerlik hikayelerin..
6) en az bir, tercihan iki dövmen olsun.. biri zaten fenrirle alakalı bişiler olmalı.. diğerine de sisuyla alakalı biş yazdır şık olsun..
7) sisu'yu unutmayıver :P
8) sağ elinde bi yüzük olsun.. oha deme, bi abi sözü dinle.. nolur nolmaz, nişan iyidir.. baskı da yok..

Evvet sanırım bu kadar.. Bu mektubu okuduktan sonra yapmanı istedğim şeyler:

1) git ayçayla oyna
2) bas gitar çal 1,5 saat
3) şu anda çok yakın olduun insanları ara, küssen barış..

12 Ocak 2011 Çarşamba

Scott Pilgrim vs. LoL

Scott Pilgrim vs the World adlı çizgi roman serisini mutlaka okumalısınız.. Çocuğun karakteri, şaşkınlığı, ve yaşanan olayların uçukluğuna rağmen kimse tarafından yadırganmaması mükemmel.. (spoilerımsı kısımlar) kızın oğlanın rüyalarına girmesi çok güzel, oğlanın ufak detayları hatırlamaması çok güzel, anlatılan olayların saçma detaylarına takılması çok güzel, epik bir dövüşçü olması çok güzel, bas gitar çalması çok güzel, her şey güzel kısaca.. (spoilerımsı kısımların sonu).. Fİlmini de izleyin, çizgi romanlarını da okuyun.. Cidden bu çocuğun o saçma mutlu gülümsemesini dövme yaptırabilirm.. Ya da ramona'yı :P

LoL adlı oyundan nefret ediyorum.. Oynarken çok eğleniyorum gneelde, ama bazen öyle olaylar oluyor ki yapımcısından, bu oyunu test edenden, "çok güçsüz bu hero" diye ağlayandan, hepsinden tiksiniyorum..

Zamanımı çalmasından nefret ediyorum..

Evet, 2 haftadır bişi yazmadım çünkü tatildi.. Nalakası var, okul gibi blog da mı tatile giriyo, demek öyleymiş, tatilde yazılamıyomuş; hiçbirimiz bir Tuna Kiremitçi, bir Ayşe Arman değiliz ki yazmak için tatile çıkalım..

Bu 2 haftada noldu? 1 hafta Uludağda çok eğlendim, 2 gün İstanbulda çok eğlendim.. Ama uyuyamadım.. Ben neden geç yatıoyrum, neden erken yatamıyorum, neden tatil günleri bile sabah erken kalkmak için bir sebebim oluyo, artık canım sıkılmaya başladı.. BU dönem sabah az dersim olsun diye dua etmekteyim (kime neye)..

Kime/neye demişken, rusça dersinin muafiyetine giricem yaklaşık 10 saat sonra.. Şu anda ok yaydan çıktı, benim yapabileceğim tek şey olan sabahın köründe kalkıp (ühü) okula gidip sınava kadar bakmak.. Sınavı hazırlayan ve okuyan hocaların iki düşüncesi olabilir;

- bu çocuklar rusçayı öğrensin, bak muafiyetten 90 alamasın dersi alsın
- zaten son ders, muafiyete girio, demek ki geçmek istio, geçirelim

2. sesi dinlemelerini ve kolay hazırlamalarını rica ediyorum.. Çünkü rusçadan çok sıkıldım.. Patamuşto ya nelyublu ruski yazık..

Peki hayatımda yeni, güzel ve bahsetmeye değer hiç mi olay yok? Yok..

Müzik yapmak istiyorum.. Örneğin bir gün sabahtan akşama kadar hiç rahatsız edilmeden ve hiç işim olmadan bas gitar çalmak; ama cık, mümkün değil.. Öyle bi sıkkınlık mevcut içimde..

Ve bu yazımızın rüyasına gelirseek :P fantastik 2 tane rüyamdan şekil olanı anlatcam, diğerinde duş, kızlar fln var (hayır spaık değilim, anlatsam günlerce dalga geçilir o yüzden anlatmıyorum).. 2. rüyamda Yedek Polisler filmindeki (spoiler) filmin başında öle polislere benzeyen (spoiler) bir polisim.. Çatıdan atlamalar, fantastik hareketleri geçtim.. Bİz bir odayı korumyoruz, benim elimde bir sniper tüfeği var, karşıdaki adamda havan topu ve el bombaları var.. Havan topunu neyse ki bırakıp bu korumaya çalıştığımız odaya el bombasıyla intihar saldırısı düzenlemeye çalışıyor bu kişi.. Adamın çatıdan aşağıya koşmasıyla başlayan anı 1239706125313 farklı şekilde tekrar tekrar yadaşım, her birinde farklı sonuçlarla.. (Kuantum fiziği kısmı da bu rüyanın içinde, şanslısınız).. Örneğin birinde adamı tutmaya çalışmama rağmen adamın el bombalarını içeri atmayı başardı, ortağım öldü; ama diğerinde tüfeği namlusundan tutup adamın göğsüne çakıp indiriyorum.. Böyle de saçma rüyalar işte..

Neyse, 2 haftadan sonra bu mu lan dencek bir yazıyla döndüm..

Şarkı: Robbie Williams - Cursed